26 Nisan 2020 Pazar

BROKEN HİLL / AVUSTRALYA'YA SAVAŞ AÇAN İKİ TÜRK

"Çanakkale'de Anzaklarla değil İngilizlerle savaştık."
Mesele son derece sıradan ve anlaşılabilir olduğu halde bu kadar karıştırılmak istenen, rivayetlerin üzerine boca edldiği başka bir hadise çok azdır Çünkü işin içinde İngiliz vardır:. Durup düşüneceksin. Şair ne demiş: Yarabbi sen şeytanı yarattın, amenna ama bu İngiliz'i niye yarattın?
Hikaye'den İngiliz rivayet ve saptırmacalarını iyice temizleseniz bile yine de hikaye çok katmanlı. Evvela Avustralya'ya bu iki Türk askeri nereden, nasıl gelmiş? Söylenen o ki Hindistan'a İngilizlerle şavaşmaya gönderilen 250 Osmanlı askerinden bu ikisi esir edildikleri gemiden kaçıp Avustralya'ya çıkmışlar! (Ben Hindistan'a böyle bir asker gönderme işi var mı bilmiyorum) Sonra o uzak kasabaya nasıl ve neden gitmişler? Ceplerinde bir ferman varsa o uzak yerlerde ne işleri vardı? Bunlar casus ise haberleri nasıl ulaştırıyorlardı... Daha bir sürü soru sorulabilir. Bu Broken Hill meselesi olalı kaç kuşak değişmiş. İşin aslının ne olduğu araştırılmamış ama müzede bu askerlerimize ait olduğu söylenen silahlar, ferman ve bir bayrak varmış. O günlerde gazetelere "Türk" diye atılan başlıklar var. Günümüzde ise mevcut (belki de maksatlı olarak uydurulan) yanlış bilgiyi de yeniden değiştirmeye çalışan bir anlatım var ki asıl mesele de bu bence. Yok bunlar Afgan askeriymiş de şuymuş buymuş. İngiliz kafası bu hikayeyi karıştıra karıştıra çorba etmiş vesselam. Herkes birşey anlasın ama Türkler hiçbir şey anlamasın! Nedense bütün farklı rivayetler Türkleri bir şekilde aşağılayan rivayetler. Tam bir İngiliz Oyunu. Ancak böyle bir olay kesinlikle var. İşin özü şu: Bir şekilde Avustralya'nın ücra bir tarafına yolu düşmüş iki Türk yiğidi, Avustralya'nın Osmanlı Devletine karşı -İngilizlerin yanında- savaşa gireceğini öğrenir. Avustralya'yı uyarırlar. Dinlemeyince savaş ilan ederler. Çanakkale'ye asker taşıyan bir trenin yoluna pusuya yatar ve şehit edilene kadar savaşırlar. Bu savaşı bugün bizim muhafazakar gazetelerimiz bile yanlış ve uydurma bilgilerle, İngilizlerin yaymaya çalıştığı şekilde anlatıyorlar. Güya kurban kesmesine engel oldukları için, kasap olan Türk, Avustralyalılara kızmış da arkadaşı da ona katılmışmış. Yahut, İngiliz propagandası imiş, böyle bir şey yokmuş: Avustralyalıların daha çabuk askere yazılmasını temin için İngilizlerce bu küçük savaş uydurulmuşmuş. Böylece askere gönüllü yazılma işi çığ gibi büyümüş. Güya Türkler trenle pikniğe gidenlerin üstüne kurşun sıkmışlar. Bu iki iddia da gülünçtür. İkisi de İngiliz propagandasıdır. Doğrusu yukarıda anlattığım gibidir. İki Türk askerinin savaşını anlatan Yeni Şafak yazarı yazısını bu bilgiler ışığında gözden geçirirse iyi olur. Birisi bir nane yazıyor, herkes onu paylaşıyor, yayıldıkça doğru gibi algılanıyor. Ortada İngiliz uydurmalarını destekleyen güvenilir bir belge yoktur. Hikaye biz doğrusunu anlatırsak var olacak, anıt, biz dikersek hikayeyi destekleyecektir. Bu iki şehidimizi, üzerilerine anlatılan yalanlardan kurtarmanın vakti gelmiştir. Avustralya Türkleri de bu anıtın yapılmasını arzu etmektedir. 1. Türkler deli değildir; öyle canı sıkıldığı için sağa sola ateş etmezler. 2. Hele çoluk çocuğun bindiği trene. Bu askerler ki biri dondurmacı, biri kasap. Halkın içindeler. Kimin sivil kimin asker olduğunu göremeyecek kadar kör mü bunlar? Değilllerdi elbette. Önce Avustralya'ya savaş ilan ettiler. Şerefle vuruştular ve şerefle şehit oldular. Mekanları da cennettir. Nokta.
Görüntünün olası içeriği: şunu diyen bir yazı 'BROKEN HİLL TÜRK ANITI BROKEN HİLL TURKİSH Gül Mehmed Molla Abdullah 1915 1997'


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder